Gemi Geri Dönüşümü Nedir?
Gemi geri dönüşümü, ekonomik ömrünün tamamlamış gemilerin seferlerden çekilmesi ve ekonomiye tekrar kazandırılmak üzere geri dönüşüm (recycling) işlemine alınmasıdır. Teknik anlamda eski gemilerin kıyıda, iskelede, kuru havuzda veya gemi kızağında parçalara ayrılması işlemlerinin bütünü olarak tanımlanabilir. Bu işlemler, tüm donanımların sökülmesi, kesme ve gemi altyapı sistemlerinin geri dönüşümünün yapılması dahil birçok aktivitenin toplamıdır.
İşletme verimini arttırmak ve denizcilik risklerini asgari boyuta indirgemek adına teknolojik bir süreç olan gemi geri dönüşüm endüstrisi, gemilerin hurdaya ayrıldıktan sonra, yerlerine daha güvenli ve çevreye duyarlı, yeni tonajlı gemilerin getirilmesi işlemidir. Gemi geri dönüşümü, gemi inşa işleminin tam tersidir. Hurda geminin geri dönüşümü esnasında metal malzemeler değerlendirilir ya da haddehanelere gönderilerek, hurda değerli mala çevrilir. Diğer taraftan gemi geri dönüşümü, çevreyi koruyan endüstri kollarından biridir. Ekolojik dengenin korunmasında önemli bir rolü olan gemi geri dönüşümü, Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization-IMO) tarafından da “yeşil endüstri” diye anılmaktadır. Demir cevherinin doğadan çıkarılması, eritilmesi ve haddelenmesi ile kıyaslandığında gemi geri dönüşümünün, enerji ve maliyetlerden büyük tasarruf sağladığı ve daha az çevre kirliliğine sebep olduğu anlaşılmaktadır. Dünyada sökülen yıllık ortalama 25 milyon DWT geminin %82.6’sı 15 ile 35 yaşları arasında geri dönüşüm işlemine tabii tutulmaktadır.
İşletme verimini arttırmak ve denizcilik risklerini asgari boyuta indirgemek adına teknolojik bir süreç olan gemi geri dönüşüm endüstrisi, gemilerin hurdaya ayrıldıktan sonra, yerlerine daha güvenli ve çevreye duyarlı, yeni tonajlı gemilerin getirilmesi işlemidir. Gemi geri dönüşümü, gemi inşa işleminin tam tersidir. Hurda geminin geri dönüşümü esnasında metal malzemeler değerlendirilir ya da haddehanelere gönderilerek, hurda değerli mala çevrilir. Diğer taraftan gemi geri dönüşümü, çevreyi koruyan endüstri kollarından biridir. Ekolojik dengenin korunmasında önemli bir rolü olan gemi geri dönüşümü, Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization-IMO) tarafından da “yeşil endüstri” diye anılmaktadır. Demir cevherinin doğadan çıkarılması, eritilmesi ve haddelenmesi ile kıyaslandığında gemi geri dönüşümünün, enerji ve maliyetlerden büyük tasarruf sağladığı ve daha az çevre kirliliğine sebep olduğu anlaşılmaktadır. Dünyada sökülen yıllık ortalama 25 milyon DWT geminin %82.6’sı 15 ile 35 yaşları arasında geri dönüşüm işlemine tabii tutulmaktadır.
1 kg çelik üretimi için 2.5 kg cevher, 2.5 kg cevher elde etmek için de yaklaşık 6 katı toprak kazısı gerekmektedir. Buna göre gemi geri dönüşüm hurdasını yerine koymak için Dünya’da her yıl 437.5 milyon ton toprak kazısına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanısıra, beher kg çelik, hurdadan elde edilirse 1 birim enerji miktarı sarf edilecek, aynı üretim cevherden sağlandığı takdirde bu enerji miktarı 3 birime çıkacaktır. Kısacası gemiler ekonomik faaliyetlerini tamamladıktan sonra hurdaya çıkmaz, sürdürülebilir kalkınmanın bir ilkesi olarak geri dönüşüm işlemine tabi tutulur.
Gemi geri dönüşüm endüstrisi hammadde, katma değer ve istihdam olmak üzere üç temel değerden oluşmaktadır. Endüstri içerisindeki personelin ve işçilerin istihdamını, demir hurda için ödenen dövizden tasarruf yapılmasını ve katma değerin ülke sınırları içinde kalmasını amaçlamaktadır.
Gemi bünyesindeki hammadde ve ekipmanının %94’ü gemi geri dönüşümü ile geri kazanılmaktadır. Gemi geri dönüşümünde elde edilen çelik, doğadan elde edilen demir cevherine kıyasla daha az enerji ve işçilik harcadığı için, çevre dostu bir endüstri olarak adlandırılır. Buna rağmen gemilerde bulunan tehlikeli maddelerin hammaddelerden ayrıştırılması tehlikeli bir işlemdir. Gemi içerisinde bulunan asbest, PCBler (polychlorinated byphenyl), ağır metaller gibi tehlikeli maddeler, uygun koşullar altında ayıklanmadığında, personel için tehlikeli olup, çevreyi kirletme riskini de doğurmaktadır.
Dünya’da Gemi Geri Dönüşüm Piyasası
Uluslararası taşımacılığın yaklaşık % 90’ı deniz yoluyla gerçekleştirilmekte ve günden güne artan bu taşımacılık yöntemi dünya deniz filosu hacmini de giderek artırmaktadır. 2016 yılı ocak ayı verilerine göre kullanımda olan toplam ticari gemi sayısı 90.917 ve toplam tonajları 1.8 milyar DWT’dir. 2015-2016 yılları arasında DWT bazında artış oranı ise ortalama %2.1’dir.
Dünya deniz taşımacılığı filosunun önemli bir bölümünü ticari gemiler oluşturmakla birlikte, ticari amaçla kullanılmayan gemileri, askeri gemiler ve devlet mülkiyetinde olan gemileri de dikkate aldığımızda toplam deniz filosu hacminin bu rakamların çok daha üstünde olduğunu tahmin etmek güç değildir. Diğer taraftan mevcut ticari gemilerin % 53’ü yirmi yaşının üzerindedir ve ortalama gemi yaşı 20’dir. Bir geminin kullanımın ömrünün 20-30 yıl arasında olduğu düşünülürse, geri dönüşümü gereken ciddi miktarda geminin olduğu net bir şekilde görülmektedir.
Bununla birlikte, 2010 yılından itibaren özellikle 1980’li yıllarda üretilen tek cidarlı gemilerin kullanımdan kalkmasına ilişkin IMO kararının da geri dönüştürelecek gemi miktarını önemli ölçüde arttırdığı gözlenmektedir.
İşgücü maliyetleri, çevre ve sağlık standartları ve geri dönüştürülen materyalden elde edilecek gelirdeki farklılıklar göz önüne alındığında Avrupa Birliği’nde (AB) gemi geri dönüşümü, Güney Asya ülkelerine oranla ekonomik anlamda uygulanabilir değildir. Avrupa Komisyonu gemi geri dönüşüm raporuna göre, AB bayraklı gemilerin geri dönüşümü Bangladeş, Hindistan ya da Pakistan’da yapıldığında gemi ağırlığına göre ton başına 380 USD gelir elde edilirken, aynı işlem Çin veya Türkiye’de yapıldığı takdirde bu gelirin 225 USD olduğu görülmektedir. AB ülkelerinde ise bu rakam ancak 20 ile 130 USD arasındadır. Sonuç olarak bu sektörün belirli prosedürlere uyması demek fazla kazanç elde edilememesi anlamına gelmektedir. Düşük çevre ve güvenlik standartlarında faaliyet göstermeye dayalı olan bu endüstride, gemi geri dönüşümünden ekonomik gelir elde eden ülkeler, bu alanda mevzuat belirlemeye ve bunun uygulanmasında istekli değillerdir.
Bugün gemi geri dönüşüm işleminin yaklaşık % 97’si Bangladeş, Çin, Hindistan, Pakistan ve Türkiye’nin oluşturduğu beş ülkede gerçekleşmektedir. Türkiye’nin geri dönüşüm kapasitesi (0.6 MGT), geri dönüşüm yapan diğer 4 ülkenin kapasitelerine (7.7 MGT, 7.6 MGT, 6.8 MGT ve 2.1 MGT) oranla daha düşüktür. Fakat Türkiye’nin bu anlamdaki kapasitesi, dünyanın geri kalan ülkelerinin kapasiteleri toplamından (0.4 MGT) daha fazladır. Ciddi miktarda gemi geri dönüşümü yapılan Güney Asya ülkelerinde çevre, sağlık ve güvenlik açısından gerekli asgari düzeydeki şartlar dahi karşılanmamaktadır. Çevre ve güvenlik standartlarına uyumlu gemi geri dönüşüm kapasitesi ise dünya genelinde toplam kapasitesinin % 30’una denk gelmektedir ve bu tesislerin önemli bir bölümü Çin’de yer almaktadır. Avrupa ülkelerindeki tesisler ise yüksek maliyetler nedeniyle mevcut kapasitelerini kullanmamaktadırlar.
Çevre standartlarına uygun gemi geri dönüşüm işleminin ilk koşulu, geminin kuru havuz olarak adlandırılan özel alanlarda geri dönüştürülmesidir. Çünkü geminin su, hava ve toprak gibi çevresel unsurlarla teması ancak bu yolla engellenerek, geri dönüşüm işlemi kontrollü şekilde sağlanabilir. Büyük gemilerin kuru havuzlarda geri dönüşümü, taşımada zorluk ve tesislerin kapasitesi sebebiyle bu alanlarda yapılamazken, bu tesislerde genel olarak küçük gemilerin geri dönüşümü yapılmaktadır. Kuru yük gemileri, savaş gemileri ve tankerler gibi büyük gemilerin geri dönüşümü ise genellikle kıyıda ya da iskelede işleme alınmaktadır.
Günümüzde dünya ticaret filosu, yaklaşık 90.000 gemiye sahip olup, ortalama 15 yaşın üzerinde ve 1.8 milyar DWT kapasitededir. Her yıl ortalama 25 yaşında, 20 milyon DWT kapasitede, 400 gemi geri dönüşüme gitmekte ve yaklaşık 4 milyon ton çelik malzeme geri dönüşebilmektedir. Avrupa Birliği’ne ait işletmecilerin geri dönüşüme giden gemi sayısı yıllık ortalama 200 gemi ile 6 milyon DWT kapasite ve 1 milyon ton çeliğe denk gelmekte ve bu gemilerin geri dönüşüm işleminden ülkemiz tonaj temelinde %5’lik bir orana sahiptir.
1970’li yıllarda Avrupa’da yoğunlaşan gemi geri dönüşümünde zamanla çevre, sağlık ve güvenlik standartlarının arttırılması, gemi geri dönüşümü endüstrisinin gelişmekte olan ülkelere doğru kaydırılmasına sebep olmuştur. Bu şekilde gemi geri dönüşümdeki birçok risk hem paylaşılmış, hem de ekonomik kar (çevre cezaları, ucuz iş gücü vb.) elde edilmiştir. Dünyada gemi dönüşümü yapan başlıca ülkeler; Türkiye, Brezilya, İngiltere (askeri gemi), Hollanda, Portekiz, Tunus, Yunanistan, Romanya, Ukrayna, Güney Afrika, Pakistan, Hindistan, Vietnam, Çin, Tayland ve Güney Kore olarak sıralanabilir.
Gemi Geri Dönüşüm Sektöründe Önde Gelen Ülkeler
Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Çin gemi geri dönüşüm sektöründe son yıllarda aktif durumdayken, 1980’li yılların sonunda pazarda önemli bir yere sahip olan Tayvan ve Güney Kore pazar paylarını tamamen kaybetmişlerdir. 2006 yılı verilerine göre Bangladeş %73.2, Hindistan %16.28, Pakistan%2.85, Çin %3 ve diğer ülkeler %4.58 ile sektörde Pazar payını oluşturmaktadır. 1990–1994 yılları arasında Çin, Hindistan, Pakistan, Bangladeş’te çıkış yaşanırken, 1993 yılında en yakın rakibinin iki katı işlem gerçekleştiren Çin 9 milyon DWT’yi aşan gemi geri dönüşüm işlemi yapmış, fakat 1994 sonrasında gemi geri dönüşüm hızı oldukça düşmüştür. Hindistan 1990 sonrasında yakaladığı ivmeyi 2003’e kadar sürdürmüş, Pakistan 1990–1996 arası artış ve 1996–2003 arası düşüş gösteren bir ülke olmuştur. Bangladeş 1990 sonrası yükseliş eğilimini sürdürürek 2004’de dünya lideri konumuna gelmiş ve halen bu konumunu korumaktadır.